Modern lojistik sektörünün hızlı ve etkili çözümler sunması, işletmelerin daha esnek ve maliyet-etkin lojistik ihtiyaçlarına uygun yanıtlar geliştirmesini gerektiriyor. Bu çözümlerden biri de parsiyel taşımacılık. İşletmeler, özellikle küçük hacimli yükleri için tüm bir taşıma aracını kiralamak yerine, parsiyel taşımacılığı tercih ederek maliyetleri düşürme ve taşıma sürecini daha verimli hale getirme olanağı buluyor. Peki, parsiyel taşımacılık nedir, nasıl çalışır ve hangi avantajları sunar?

Parsiyel Taşımacılık Nedir?

Parsiyel taşımacılık, aynı güzergâhta taşınacak olan farklı firmaların veya bireylerin küçük hacimli yüklerinin aynı araçta taşınması işlemidir. Bu sistem, taşıma aracının tam kapasitesinin dolmadığı durumlarda tercih edilir. Her bir müşteri, yalnızca kendi yükünün kapladığı alan veya ağırlık oranında ödeme yapar, böylece tek bir aracı kiralamak yerine daha az maliyetle yüklerini taşıtabilir.

Parsiyel taşımacılık, özellikle uluslararası taşımacılık ve şehirler arası nakliyat işlemlerinde tercih edilir. Farklı yüklerin aynı araçta taşınması, maliyetlerin düşmesini sağlar ve çevre dostu bir taşıma çözümü sunar.

Parsiyel Taşımacılığın Avantajları

Parsiyel taşımacılığın, işletmeler ve bireyler için pek çok avantajı bulunmaktadır:

1. Maliyet Tasarrufu: Yükün tüm aracı doldurmadığı durumlarda, parsiyel taşımacılık sayesinde sadece yükün kapladığı alana ödeme yapılır. Böylece taşımacılık maliyetleri önemli ölçüde düşer.
2. Esneklik ve Sıklık: Parsiyel taşımalarda belirli bir taşıma güzergahı kullanıldığı için bu rotalar genellikle sık gerçekleşir. Bu da gönderimlerin daha esnek planlanmasını sağlar.
3. Çevre Dostu: Parsiyel taşımacılık, araç kapasitesinin tam kullanılması sayesinde yakıt tüketimini optimize eder ve karbon emisyonunu azaltır. Bu durum, çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltmada önemlidir.
4. Geniş Yük Yelpazesi: Parsiyel taşımacılık, büyük ve küçük ölçekli yükler için uygundur. Kısmi yüklerin yanı sıra daha büyük hacimlerde de parsiyel gönderimler yapılabilir, bu da taşıma kapasitesinin verimli bir şekilde kullanılması anlamına gelir.

Parsiyel Taşımacılık Nasıl İşler?

Parsiyel taşımacılık süreci birkaç aşamadan oluşur:

1. Yüklerin Toplanması: Öncelikle farklı müşterilerden gelen yükler, taşımacılık şirketinin deposunda toplanır.
2. Yüklerin Gruplanması ve Planlama: Farklı müşterilere ait yükler güzergah planına göre gruplandırılır. Bu aşamada her bir yükün varış noktasına uygun bir güzergah belirlenir.
3. Yüklerin Taşıma Aracına Yüklenmesi: Yükler, belirlenen taşıma aracına dikkatlice yüklenir. Yükleme işlemi, yüklerin hasar görmemesi için titizlikle gerçekleştirilir.
4. Taşıma ve Teslimat: Yükler, belirlenen güzergah boyunca müşterilerin teslimat adreslerine ulaştırılır. Parsiyel taşımacılık hizmetlerinde teslimat süresi, klasik taşımacılık hizmetlerine göre genellikle biraz daha uzun olabilir, çünkü farklı duraklarda durulması gerekir.

Parsiyel Taşımacılık ve Komple Taşımacılık Arasındaki Farklar

Parsiyel taşımacılık, çoğu zaman komple taşımacılık ile karıştırılabilir. Ancak, iki taşımacılık türü arasında bazı temel farklar vardır:

• Maliyet: Komple taşımacılıkta tüm araç kiralanır ve genellikle daha maliyetli bir seçenektir. Parsiyel taşımacılıkta ise maliyet, yükün kapladığı alana göre hesaplanır.
• Esneklik: Komple taşımacılık, belirli bir yükleme ve varış programına sahiptir. Parsiyel taşımacılık, daha esnek teslimat süreleri sunar.
• Teslimat Süresi: Komple taşımacılıkta teslimat süresi daha kısadır çünkü direkt taşıma yapılır. Parsiyel taşımacılıkta güzergah boyunca birden fazla teslimat noktası bulunabilir.

Sonuç

Parsiyel taşımacılık, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için ideal bir lojistik çözümüdür. Maliyetleri düşürmesi, çevre dostu olması ve esneklik sağlaması, bu yöntemin tercih edilmesinde önemli faktörlerdir. Ayrıca, hem yurtiçi hem de yurtdışı gönderilerde kolaylıkla uygulanabilir olması da parsiyel taşımacılığı popüler hale getirir. Eğer siz de maliyetlerinizi optimize etmek ve lojistik süreçlerinizi verimli hale getirmek istiyorsanız, parsiyel taşımacılığı değerlendirebilirsiniz.

İZFAŞ tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Logistech – Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, katılımcılara ve ziyaretçilere lojistik sektöründeki tüm tedarik ve ihtiyaç zincirini bir arada deneyimleme fırsatı sundu. Fuar, yerli ve yabancı toplam yaklaşık 24 bin kişi tarafından ziyaret edildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve İZFAŞ tarafından düzenlenen Akdeniz’in en büyük lojistik buluşma noktası olan 3. Logistech, bir önceki yıla göre iki kat daha büyüyerek lojistik sektörünün tüm paydaşlarını Gaziemir Fuar İzmir’de bir araya getirdi. Nemport Liman İşletmeleri’nin ana sponsorluğunda gerçekleşen fuarı, Almanya’dan ABD’ye, Çin’den Avustralya’ya kadar dünyanın dört bir yanından 1.577 yabancı, 41 ilden 22.391 yerli olmak üzere toplam 23.968 kişi ziyaret etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Logistech ile İzmir’i coğrafi konumu ve 8.500 yıllık tarihiyle bir liman kenti olarak, Türkiye’nin lojistik merkez üssü yapma hedefine katkıda bulunmayı amaçlıyor. İzmir’in dünya ticaret koridorlarındaki konumunu güçlendirerek uluslararası lojistikte önemli bir oyuncu haline gelmesiyle hem kent hem de ülke ekonomisine katkı sağlanması bekleniyor.

ÇİN İLE İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMASI

Logistech Fuarı’nda, Çin’in en büyük lojistik etkinliklerinden biri olan WIFFA Expo da yer aldı. İZFAŞ ile uluslararası anlamda önemli Freight Forwarder acentelerini bir araya getiren WIFFA Expo arasında iş birliği anlaşması imzalandı. İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu ve WIFFA Expo Uluslararası İlişkiler Müdürü Lan Xiao Cheng tarafından imzalanan anlaşmaya göre, iki kurum, düzenledikleri lojistik fuarlarında ortak adımlar atacak. WIFFA Expo heyeti, üç farklı ülkeden 10 üye firma ile birlikte İzmir’e gelerek Logistech’e katıldı. İZFAŞ da 26-29 Kasım 2024 tarihlerinde Çin’de Ningbo Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilecek WIFFA Expo’ya katılacak. Etkinlik, 2.000’den fazla katılımcı ve 110 liman ile dünya çapında 100’den fazla ülkeden 50 bin sektör profesyonelini ağırlayacak. Logistech Fuarı, WIFFA Expo’da yer alarak 2025 yılı fuarını da tanıtacak.

Kaynak: https://www.egetelgraf.com/3-logistech-fuari-lojistik-sektorunu-gaziemirde-bulusturdu-24-bin-kisi-ziyaret-etti

Bir zamanlar genel yük, içecek ve kağıt ürünleri taşıyan, ABD merkezli bir nakliye şirketi yakın zamanda iflas başvurusunda bulundu. SAFER web sitesine göre, Illinois eyaletinin Dolton şehrindeki Mighty Move Transportation LLC’nin kapanış sırasında 70 TIR’ı ve 75 sürücüsü vardı.

Sıvı ve gaz taşımacılığı da yapan beş yıllık taşıyıcı Mighty Move Transportation, ABD İflas Mahkemesi’ne dilekçesini sundu. Dilekçede, nakliye şirketinin CEO’su olarak Charles W. Sanders açıklanıyor. Indiana, Fort Wayne’de bir şubesi de bulunan taşıyıcının neden 7. Bölüm için dilekçe verdiğine dair hiçbir sebep belirtilmedi.

Mighty Move Transportation, 7. Bölüm dilekçesinde varlıklarını 50.000 dolara kadar ve yükümlülüklerini 500.000 ila 1 milyon dolar arasında listeliyor. 49’a kadar alacaklısı olan şirket, idari ücretler ödendikten sonra teminatsız alacaklılara dağıtılmak üzere hiçbir fonun mevcut olmayacağını savunuyor.

Mighty Move Transportation’ın mali verilerine göre, 1 Ocak’tan iflas başvurusu tarihine kadar olan brüt geliri yaklaşık 2,3 milyon dolar. Dilekçesinde şirketin 2023’te yaklaşık 4,5 milyon dolar ve 2022’de yaklaşık 4,7 milyon dolar kazandığı belirtiliyor.

Şirketin en büyük öncelikli olmayan teminatsız alacaklara sahip alacaklıları arasında, yaklaşık 194.000 dolar borcu olan New York, New York merkezli RTR Recovery LLC; 113.000 dolardan fazla borcu olan Salt Lake City, Utah merkezli Fundworks LLC; ve 102.000 dolardan fazla borcu olan East Rochester, New York merkezli Apollo Funding Co. yer alıyor.

Kaynak: https://www.bayburtmanset.com/lojistik-devi-iflas-basvurusunda-bulundu-yuzlerce-calisani-issiz-kaldi/

Türkiye lojistik sektörünün çatı kuruluşu ve referans noktası Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin (UTİKAD) düzenlediği en büyük lojistik buluşması Türkiye Logistics Summit, Turkish Cargo ana sponsorluğunda Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleştirildi. Türkiye’yi lojistikte merkez haline getirebilmek hedefiyle düzenlenen ve 100 milyarlık dolarlık sektörü buluşturan Türkiye’nin en büyük lojistik buluşması; Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, FIATA Başkanı Turgut Erkeskin, İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Türk Hava Yolları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı Ali Türk ve lojistik sektöründen yetkililerin katılımıyla gerçekleşti.

HEDEF TÜRKİYE’Yİ LOJİSTİK MERKEZİ HALİNE GETİRMEK

Dünyadaki gelişmelerin Türkiye’nin kilit noktasını teşkil ettiği orta koridorun stratejik önemini bir kez daha ortaya koyduğunu aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, ‘’Ülkemiz Orta Koridor’un geliştirilmesi kapsamında 2017’de faaliyete geçen Bakü Tiflis Kars Demiryolu, Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi mega projeleri hayata geçirmiş ve yenilerini de devam ettirmektedir. Kalkınma Yolu Projesi ile Irak’taki havalimanından Londra’ya kadar kara ve demir yoluyla Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlanacak. Altyapı yatırımlarımız Türkiye’yi bölgesinde stratejik bir lojistik merkez haline getirme hedefimize katkı sağlamakta’’ dedi.

LOJİSTİK, DİJİTALLEŞME VE YAPAY ZEKAYLA DÖNÜŞÜYOR

Lojistik sektörünün bugün birçok küresel krizle karşı karşıya olduğunu söyleyen UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin ise şunları söyledi: ‘’Bugün lojistik denildiğinde içinde kriz kelimesi geçmeden bir cümle kurabilmek oldukça güç. Rusya-Ukrayna krizi, Ortadoğu krizi, Süveyş krizi, iklim krizi. Tüm bunlar lojistiği küresel olarak baskı altına alıyor ve yeniden şekillenmesine neden oluyor. Mevcut konjonktürde lojistikte dijitalleşme ve yapay zeka daha da önem kazanıyor. Dijitalleşme ve yapay zekayla; sektörde verimliliği artırma, maliyetleri düşürme ve müşteri memnuniyetini yükseltme konusundaki potansiyeli artırabiliriz’’ dedi. Türkiye lojistik sektörünün 100 milyar dolarla 11’inci sırada yer aldığını ifade eden Başkan Engin hedeflerinin dünyada ilk 10 ülke arasında yer almak olduğunu da belirtti.

‘’HEDEFİMİZ 2033’TE DÜNYANIN EN BÜYÜK KARGO MARKASI OLMAK’’

Ticaret Bakanlığı, lojistik ve taşımacılık sektörünün 100 milyar dolarlık pazar büyüklüğüyle küresel lojistik pazarından yüzde 2,5 pay aldığını ve dünya sıralamasında 11. olduğunu bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin coğrafi avantajını en iyi şekilde değerlendirmek, mal ihracatı ve dış ticareti arttırmak amacıyla lojistik ve taşımacılık sektörüne yönelik faaliyetlere hız kazandırıldığı belirtildi.

Sektörün 100 milyar dolarlık büyüklüğüyle küresel lojistik pazarından yüzde 2,5 pay aldığı ve dünyada 11. sırada yer aldığı ifade edilen açıklamada, sektörün Türkiye’nin toplam hizmet ihracatı içindeki payının yüzde 40 olduğuna ve bunun her geçen yıl arttığı vurgulandı.

Türkiye’nin, Dünya Bankasınca ölçülen Lojistik Performans Endeksi sıralamasında 2018’de 3,15 puan ile 47’inci sıradayken geçen yıl itibarıyla 3,4 puan ile 38’inci sıraya yükseldiği anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“12. Kalkınma Planı’ndaki hedefimiz 2028’de 25. sıraya yükselmektir. Hizmetler sektörünün en önemli ayaklarından birini oluşturan lojistik ve taşımacılık sektörüne yatırımlarımızdan birisi de Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağlarının (YLDA) Desteklenmesi Projesi’dir. YLDA Projesi ile yalnızca bir merkezin ve unsurlarının desteklenmesinin ötesinde, tedarik zincirinin önemli bir bileşeni olan yurt dışı lojistik ağları baştan sona bir sistem olarak ele alınmaktadır. Ticaret Bakanlığımıza 24 başvuru yapılmış olup, 2’si Amerika, 4’ü Avrupa merkezli toplam 6 projeye onay verilmiştir.”

Altı marka destekleniyor

Sektördeki yatırımlara da değinilen açıklamada, 5 markanın “markalaşma”, 6 markanın ise Turqality programı kapsamında desteklendiğine işaret edildi.

İspanya, Almanya ve Polonya’daki sektörün en önemli fuarlarına geçen yıl Bakanlığın destekleri ve firmaların iştirakleriyle milli katılım gerçekleştirildiği bildirilen açıklamada, 2023’te Bakanlık tarafından sektöre yaklaşık 395 milyon lira destek sağlandığı belirtildi.

Açıklamada, söz konusu yılda lojistik ve taşımacılık sektörünün hizmet ihracatı içindeki payının yüzde 40 olduğu belirtilen açıklamada, 40 milyar dolarlık hizmet ihracatıyla ülke ekonomisine önemli değer kattığı vurgulandı. Sektörün dünya ticaretinden daha fazla pay almak ve ülkenin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla sektöre yönelik olarak daha önce hiç sağlanmamış yeni destek paketlerinin uygulamaya konulduğu ifade edildi.

Sektörde faaliyet gösteren firmaların ilk kez bu desteklerden faydalanmaya başladığına dikkati çekilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

“Önümüzdeki dönemde farklı destek kalemleriyle kapsamın daha da genişletilmesi hedeflenmektedir. Sektör ihracatının artarak devam etmesi noktasında, sektör paydaşlarıyla işbirliği içerisinde, 2024’te de stratejik yol haritamız ve destekleme çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.”

Kaynak: https://www.bloomberght.com/lojistik-ve-tasimacilikta-turkiye-11-oldu-2350941?page=2

YZ destekli lojistik tahmin ve planlama, veri analizine dayalı olarak talep tahminleri, envanter yönetimi, rota optimizasyonu ve kapasite planlama gibi kritik alanlarda büyük faydalar sağlıyor. Bu teknolojiler sayesinde şirketler, yalnızca geçmiş verileri analiz etmekle kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki talep eğilimlerini de öngörebiliyorlar. Bu da stok fazlası veya eksikliği gibi sorunları önceden tespit ederek, maliyetlerin düşürülmesine ve kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak tanıyor.

YZ algoritmaları, büyük veri setlerinden anlamlı sonuçlar çıkararak lojistik operasyonların her aşamasında daha iyi kararların alınmasını sağlıyor. Örneğin, makine öğrenimi algoritmaları, taşıma süresini etkileyen faktörleri analiz ederek en verimli taşıma rotalarını önerebiliyor. Aynı şekilde, talep tahmininde kullanılan YZ modelleri, mevsimsel değişiklikler ve beklenmedik olaylar gibi faktörleri dikkate alarak daha doğru tahminler yapabiliyor.

Bunun yanı sıra, YZ tabanlı tahmin sistemleri sayesinde lojistik şirketleri, iş gücü ve filo planlamasını daha etkili bir şekilde yapabiliyor. Araçların bakım ihtiyaçlarından, sürücülerin çalışma saatlerine kadar birçok faktör göz önünde bulundurularak oluşturulan dinamik planlamalar, operasyonel verimliliği artırıyor.

Sonuç olarak, YZ destekli lojistik tahmin ve planlama, sadece günümüz lojistik zorluklarını çözmekle kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki rekabet avantajını da güçlendiriyor. Şirketler, bu teknolojileri benimseyerek, daha esnek, hızlı ve maliyet-etkin çözümler sunarak müşterilerine daha iyi hizmet sunma imkânına sahip oluyor. Yapay zekanın lojistik sektöründe sunduğu bu yenilikçi çözümler, sektörü dönüştürmeye devam ederken, gelecekte daha akıllı ve entegre lojistik ağlarının ortaya çıkması bekleniyor.

“Lojistik Pazar Görünümü Türkiye 2024” raporuna göre, Türkiye, lojistik sektöründeki potansiyelini kapsamlı bir şekilde ortaya koyarak Avrupa, Asya ve Ortadoğu’daki yatırımcıları cezbetmeyi hedefliyor.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi işbirliğiyle Cushman & Wakefield |TR International tarafından potansiyel yatırımcılara Türkiye’nin lojistik sektörü hakkında derinlemesine bilgi sunma amacıyla “Lojistik Pazar Görünümü Türkiye 2024” başlıklı rapor hazırlandı.

Türkiye’nin lojistik alanındaki yüksek yatırım potansiyelinin bu yılın ilk çeyrek verileriyle kapsamlı şekilde ortaya konduğu ve uluslararası yatırımcılara özel olarak hazırlanan rapor, Avrupa, Asya ve Orta Doğu ülkelerinden gelebilecek lojistik yatırımcılar için önemli veriler içeriyor.

Raporda, Türkiye’nin ekonomik ve stratejik konum olarak öne çıkan özellikleri, lojistik sektör verileri, altyapı projeleri, yatırım bölgeleri, talep ve pazar koşulları, ortak piyasa uygulamaları, ticaret rotaları, teşvikler ve küresel trendler detaylı olarak ele alınıyor.

TÜRKİYE EKONOMİK, GÜVENLİ VE STRATEJİK BİR PAZAR FIRSATI SUNUYOR

Küresel ticaret yollarının “Kızıldeniz çevresindeki çatışmalar ve Rusya-Ukrayna Savaşı kaynaklı tedarik zinciri krizleri nedeniyle” değişim sürecini analiz eden rapor, uluslararası ticarette yeni pazar arayışına giren yatırımcılar için “yakın kıyı” kavramının önem kazandığını ortaya koyuyor.

Geçen yıl jeopolitik riskler sonucunda yaşanan döviz kuru dalgalanmaları ve uzayan ticaret rotaları nedeniyle operasyonel maliyetlerin arttığı ve navlun fiyatlarının 1480 dolardan 3 bin 400 dolara kadar yükseldiği belirtilen raporda, daha ekonomik, güvenli ve çevreci tedarik zincirleri aramaya yönelen uluslararası yatırımcıların üretimlerini daha yakın bölgelere taşımasını ifade eden “yakın kıyı” kavramının küresel tedarik zincirinde yaşanan krizlere karşı oluşturulan en güçlü argümanlardan olmaya devam ettiği belirtildi.

Raporda, yakın kıyı kavramının merkezindeki ülkelerden birisinin de Türkiye olduğu vurgulandı.

Kaynak: https://www.ntv.com.tr/ntvpara/turkiye-kuresel-lojistik-ussu-olmaya-aday,b3PYQCyKj0qnm2Zx37WYiA#